Yaz tatillerimde çoluk çocuk Çeşme’ye giderdik. Oradaki evimize Arçelik marka, yeni çıkmış otomatik bir çamaşır makinesi almıştık. Çamaşır yıkama sorumluluğunu da ben üstlenmiştim.
Ne vakit çamaşır yıkasam komşular ve çocukları gelir beni seyrederlerdi!
Makineyi bahçeye çıkarır, çalıştırınca yürümeye başladığı (!) için de üstüne otururdum.
Bir yandan bahçeyi turlar, bir yandan da çamaşırı yıkamış olurdum!
Mahallemizdeki çocuklar bizim çamaşır günlerini bekler, bahçeyi doldururlar ve peşimde fır dönerlerdi.
Bu olay Çeşme sınırlarını aşmış, haber Vehbi Koç’a kadar gitmişti!
Vehbi Bey’le aramızda şöyle bir telefon görüşmesi geçtiğini hiç unutmuyorum.
-“Sen Çeşme’de Arçelik çamaşır makinesi ile çocukları eğlendiriyormuşsun!
Bunu sana yakıştıramadım!”
-“Beyefendi! Arçelik çamaşır makinesi çalışırken yürüdüğü için çocuklar peşime takılıyorlar!”
-“Sana yürümeyen bir Arçelik gönderiyorum! Eşine söyle artık çamaşırları o yıkasın!”
*
(Geçti hayâl içinde onca yıl bir gün gibi!)
CanKıraç
*
Sosyal Medya
