Can Kıraç
Televizyon kanallarında izlediğimiz siyasetçilerimiz, işadamlarımız, basına açıklamalar yapan her kesimden yetkililer veya yetkisizler, sözlerinin başında veya sonunda; "Ben de böyle düşünüyorum!" demeyi ihmal etmiyorlar. Ve bazıları; " Bu görüşün altına aynen imzamı atarım!" diyerek, kestirmeden, fikirlerini ve görüşlerini açıklamış oluyorlar.
Toplumsal hayatımızın değişik alanlarında etkili ve yetkili olan bu insanlarımızın hangi konularda "Ben de böyle düşünüyorum!" dedikleri olumlu fikirlerini, yıllardan beri aldığım notlarla derlemeye yöneldim. Karşıma çıkmış olan ilginç listenin bir bölümünü, aşağıda sizinle paylaşmak istiyorum.
* Hatasız kul olmaz, kendi kusurlarımızı kabul ettiğimiz gibi, karşımızdakilerin de kusurlarını hoş görmeliyiz!
* Başkalarının haklarına tecavüz etmemek adil olmakla mümkündür. Sadece dindar olmak yetmez, adil olmak da gereklidir.
* Adaletsizlik insanları kötülüğe yöneltir.
* Akıllı insanların söyledikleriyle yaptıkları birbirine uymalıdır.
* Aklını kullanmasını bilenlerden korkmayın. Akıl yaşta değil baştadır.
* Gençlere sevgi göstermeliyiz, çünkü geleceğimizi onlara emanet edeceğiz.
* Küçük insanlarla büyük işler yapılmaz. Tembel insanlar yalnız hayalleriyle yetinirler.
* Çalışan insanların günleri kısa geçer ama ömürleri uzar.
* İşin küçüğü veya büyüğü yoktur. Kaderden şikayet edeceğinize çalışın.
* Başkalarına hükmetmeye yönelenler, önce kendilerine hükmetmeyi öğrenmelidirler.
* Sorunları çözmek için en etkili yol başkalarının fikrini almaktır.
* Kendi görüşlerinizi danıştığınız kişinin görüşleriyle birleştirerek doğru yolu bulun.
* Erdemli insan görevini bilen ve yapan insandır.
* Çocuklarınıza paradan çok ahlâk verin Ahlâklı Öfkesine ve kızgınlığına hâkim olamayanlar politikaya girmemelidir.
* Politikacılar gelecek seçimi, devlet adamları gelecek kuşakları düşünürler.
* Siyaset yapanlar için zekâdan çok dürüst olmak gereklidir.
* Seçimlerde en az vaatte bulunan politikacılara oy verin.
* Ulusları yüceltenler politikacılar değil öğretmenlerdir.
* Bir ülkenin büyüklüğü ve gücü, toprak ve nüfus büyüklüğü ile değil, o ülkede yaşayan insanların kültür düzeyi ile orantılıdır.
* Özgür basını olmayan bir ülkede yaşamak köle olmaktan farksızdır.
* Özgürlüğün gerçek anlamı sorumluluktur.
* Toplumsal zafer cehaleti yenmekle kazanılır.
Şimdi, gelelim kıssadan hisse çıkarmaya:
Yukarıda özetlediğim görüşler, bizim toplumumuzda yetişmiş, aydınlığa ve çağdaşlığa yönelmiş insanlarımızın çevrelerine yaymak istedikleri fikirlerinden süzülmüş sözlerdir. Umarım ki, siz de böyle düşünüyor, bu görüşlerin altına imzanızı atmaya amade olduğunuzu hissediyorsunuzdur!
İşte, köklü ve engin bir hayat deneyimi kazanmış insanlara sahip olan ulusumuzun, bugün, sosyal, siyasal, ekonomik ve kültürel alanlarda içinde bulunduğumuz bunalımlı duruma düşmüş olmasını anlamak, gerçekten şaşırtıcıdır! Bu durumu irdelemek, sebeplerini anlamak ve çıkış yollarını bulmak zorundayız.
Görüşlerinizi, [email protected] elektronik posta adresime yazarak bildirmenizi diliyorum.
Bu ülkede yaşayıp bu ülkenin çaresizlik içinde yaşamaya devam edeceğini söyleyenlerle mücadele etmeye hazır olmalıyız. Ben, olaylara iyimser yönden bakmaya şartlanmış bir kişiliğe sahibim. Bu görüşle, sizin de; " İnsan isterse cenneti cehenneme, cehennemi de cennete çevirebilir." inancıma katılmanızı bekliyorum.
Sosyal Medya
