Can Kıraç

ÖZELEŞTİRİ, DENETİM ve SAYDAMLIK!

Peşpeşe gelen ekonomik krizlerle beraber karamsarlık duygularımızın hızla tırmandığını görmekteyim! İş çevreleri ve meslek kuruluşları, yaptıkları tahlillerle, bizi onarılması zor bir durumla karşı karşıya getirmektedirler.

Şurası bir gerçektir ki, toplum içi eşitsizliklerin derinleşmesini önleyici önlemlerin alınması gecikmektedir. Birlikte yaşamanın nimetlerinden yararlanma olasılığı gerçekleşmeyince, yurttaşların demokratik sisteme olan inançları kaybolmakta, siyasal kararlara karşı duyulan güvensizlik yaygınlaşmaktadır.

Anayasa değişikliği günlerinde yaşanılan olaylar ise ?seçilmişlerin? paylaşmasız bir gücün temsilcileri oldukları inancını yoketmiştir. Bu arada politikacılarla beraber teknokratlar da itibar kaybından nasiplerini alınca ?devlet? kavramı ve ?devletin gücü? konuları tartışılmaya başlanmıştır. Sosyal, siyasal ve ekonomik düzende ortaya çıkan ahlak kurallarının bozulması, ahlakdışı davranışların günlük yaşama girmesi, ekonominin kendi kuralları içinde düzelmesi olasılıklarını yok etmektedir.

Son dönemin modası olan ?küreselleşme? karşılaşılan bütün sıkıntıların sebebi olarak algılanınca, çıkış yollarının bulunması gerçekten karmaşık bir hal almaktadır.

Halbuki, yeni bir yüzyıla girdiğimiz bu yeni dönemin en belirgin tanımı uluslararası rekabete açılan bir ?küreselleşme? toplumu olma zorunluğumuz idi.

Yaşanılan olayları anlamaya çalışınca görüyoruz ki, ülkemizin ve toplumsal yönelişlerimizin uygulanabilir daha gerçekçi bir zemine oturtulması gerekmektedir. Bazılarımızın savunduğu gibi, olay, ?küreselleşmeden yana olmak ya da ona karşı çıkmak? gibi katı bir çerçeve içine sokulmamalıdır.

Küreselleşme, muhakkak ki ?tarihsel yeni bir oluşumdur.? Ancak, bu oluşum, ?kapitalizmin sultası altına giriş? olarak algılanmamalıdır.

Bu aşamada dikkate alınacak en önemli konu ?denetimin? sağla-nabilmesidir. Server Tanilli son kitabı ?Değişimin Diyalaktiği ve Devrim?de samir Amin?in ?denetim? konusunu nasıl vurguladığını şöyle açıklamaktadır:

?Denetimli ya da dizginsiz bir küreselleşme midir istediğimiz? ?Dizginsiz? bir küreselleşme, genelleşmiş piyasaların, rekabetin ve kuralsızlığın hegemonyasını dayatan bir ekonominin küreselleşmesidir. ?Denetimli? bir küreselleşme ise, seçilmiş politikanın sonucu olan, insanın gelişmesi, ortak yarar ve ortak uygarlık kuralları üstüne kurulu bir küreselleşmedir. Dünya çapında çevresel dengelere uyulmadığında, uyuşmazlıkların alanı genişlediğinde ve Kuzey?le Güney arasındaki farklılıklar büyüdüğünde, hiçbir ulus sürdürülebilir bir kalkınma iddiasında bulunamaz. Bu söyledikleri-miz gerçekse, asıl stratejik olan, dünya çapında gerçek bir camianın temellerini atmaktır.?

*

Özel sektör sözcüleri bir süreden beri devletin ?denetim?e açık olmasını ve her anlamda ?saydamlaşmanın? sağlanmasını savunmaktadırlar. Yaşanılan olaylar bu isteklerin haklılığını doğrulayan kanıtlarla doludur. Ancak, ?denetim? ve ?saydamlık? konularında, özel sektörümüzün bir özeleştiri yapma durumunda olduğunu belirtmek isterim. Bugün, uluslararası denetim kurumlarınca denetlenen halka-açık şirketlerin birçoğunda bile gerçek bir ?denetim? yapılmamakta ve ?saydamklık? ilkesi buzlu camlar arkasında saklanabilmektedir.

Toplumsal, siyasal ve ekonomik konularda görüş veren ve yönlendirici olmaya soyunan özel sektör kuruluşlarının, savundukları ilkelere inandırıcılık kazandırabilmeleri için, öncelikle, o ilkeleri kendi şirketlerinde uygulamaları gerekmektedir. Türkiyemizin bir yol ayırımına geldiğini söyleyenlerin kendi ?mutfaklarını? düzenlemeleri daha fazla geciktirilmemelidir. ?Gün karar günüdür!?

*

27 Kasım 2001

Tasarım ve Uygulama entegresoft