1950 yılına CHP iktidarıyla girilmişti.
İsmet İnönü, Cumhurbaşkanı ve Milli Şef olarak Çankaya’da oturuyordu.
Şemsettin Günaltay Hükümeti işbaşındaydı. Başbakan Yardımcısı Profesör Nihat Erim, Ulus gazetesi aracılığıyla CHP’yi seçime hazırlıyordu. Profesör Tahsin Banguoğlu Milli Eğitim Bakanı olarak gençliğin sorunlarını çözmeye çalışıyordu. Maliye Bakanı İsmail Rüştü Aksal ise para musluklarının hâkimi durumundaydı!
ELLERİMİZDE ÇİÇEKLER!
Bense TMTF (Türkiye Millî Talebe Federasyonu) başkanı olarak, WAY (Dünya Gençlik Birliği) toplantılarından yüz akıyla çıkmak için bakanlar kurulundaki kilit isimlerle temaslar kurmaya çalışıyordum.
Arkadaşımla beraber, ellerimizde bir demet çiçekle, bakanlık özel kalem müdürlerinin odalarında nöbet tutuyorduk!
Artık sıra Çankaya’da Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’yü ziyarete gelmişti!
Bu defa iki arkadaşımla, yine ellerimizde bir çiçek demetiyle, İsmet Paşanın huzuruna kabul edildik...
İsmet İnönü’ye önce federasyonun amacını anlattık, Türk gençliğinin ileriye yönelik hedeflerini özetledik.
Sohbet o kadar ilerledi ki, seçim meydanlarında kendini göstermeye başlamış olan gerici söylemlere karşı nasıl uyanık olunması gerektiğini bile konuştuk...
Sonra da WAY toplantılarının önemini belirterek, yukarıda isimleri geçen bakanlarla yaptığımız temaslar hakkında bilgi sunup kendisini Temmuz ayında yapılacak açılış törenine davet ettik.
İsmet Paşa biz gençlere yönelttiği birkaç sorunun cevabını dinledikten sonra, bana hitaben; “Başkan Bey! Çiçekler için teşekkür ederim, masrafa girmişsiniz. Buketin parasını kendi ceplerinizden ödediniz değil mi?” dedi.
İsmet Paşanın sorusu karşısında şaşırmıştım! Çünkü bakanlara yaptığımız ziyaretlerde çiçek paralarını hep federasyon bütçesinden ödemiştik...
Bu da öyleydi.
Kısa bir tereddütten sonra ağzımdan şu kelimeler çıkmıştı ;
“Sayın Cumhurbaşkanım, bu çiçekleri bizlerin kişisel anısı olarak kabul etmenizi diliyoruz!”
İsmet Paşa sorunun cevabını aldıktan sonra yaverine şu tâlimatı vermişti;
“Gençlere çiçek paralarını benim şahsi hesabımdan ödeyin ve fotoğrafçıyı çağırın, bir resmimizi çeksin, bu beraberliğimiz unutulmasın!”
*
14 Mayıs 1950 seçimlerini büyük çoğunlukla Demokrat Parti kazanmış, ulusça yaşanan coşku içinde Celâl Bayar Cumhurbaşkanı, Adnan Menderes başbakan olmuştu.
Türkiye yeni bir döneme adım atmıştı. Ben ve arkadaşlarım, 14 Mayıs’tan sonra, Ankara’da, bu defa yeni bakanları, ellerimizde çiçek demetlerimizle ziyaret etmeye devam etmiştik! ....Ve hiçbir bakan bize çiçek paralarını kimin ödediğini sormamıştı !
*
Şale Köşkündeki WAY toplantılarına, Menderes Hükümetini temsilen Milli Eğitim Bakanı Avni Başman ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan katılmıştı.
İşin ilginç yönü, İsmet Paşa’nın uyarısına rağmen biz çiçek paralarını federasyon bütçesinden karşılamaya devam etmiştik.
*
“Mazi kalbimde bir yaradır,
Bahtım saçlarımdan karadır,
Beni zaman zaman ağlatan,
İşte bu hazin hâtıradır!”