Son yıllarda, hayat'ın yeni bir dönemine hazırladım kendimi !
Bu düşe olan inancı mı belirtmek için de, BİZDEN HABERLER'den
sizlere veda ederken; "Hayatı n yeni bir sahilinden hepinize sevgilerimi
sunuyorum !" diye seslendim.
41 yıl insan hayatının uzunca bir bölümünü kapsıyor.!.
Bu 41 yılın, benim için önemli bir tarafı tamamının Koç Topluluğunda
geçmiş olmasıdır! İ nsan, bu kadar uzun bir süre aynı ortam içinde
yaşayınca , kendini çevresi ile bütünleş tiriyor. Bunun içindir ki , zaman
zaman basında çıkan yazı larda beni "Koç'un Can'ı " olarak tanıtıyorlar.
Ben de bu şekilde anılmaktan büyük keyif duyuyorum !
Arkadaş larımın birçoğu, önümdeki yeni hayata nasıl uyum sağlıyacağı mı
merak ediyor!.. Bazıları ; "emekli olmaktan vazgeç, köşene çekilip
sakin bir hayat yaş amak senin tarzın olamaz!" uyarısı yapıyor !
Yöneticilik yaşamı mın en belirgin yanı "uzlaştırıcılığım" olmuştur !
Ben, hem iyi bir dinleyiciyim hem de değiş ik fikirleri belirli bir uzlaşma
zemininde birleş tirme becerisine sahibim... Böyle bir karakter, insanı,
daima özverili olmaya zorlar. İşte, çalı ş ma hayatı mı n beni en çok
yoran tarafı da bu özelliğim olmuştur. Artık, özveriyle çalışmaktan
bunaldığımı ve yavaş yavaş kişiliğimin derinliğini kaybettiğimi hissediyorum!
Bunun için de, bir ömür boyu emek verdiğim, ekmeğini yediğim
Koç Topluluğundan kopma kararımı , özgürlüğe kavuşma özlemimin
vazgeçilmez bir baskısı olarak yorumluyorum.!
Ben, çocukluk ve gençlik yıllarımı, bir devlet memuru babanın sahip
olduğu mütevazı şartlar içinde yaşadım. Bunun içindirki, Galatasaray
Lisesinde okumuş olmayı, "gençlik çağımın lüksü" olarak kabul ederim !
Şimdi, kendimi, 64 yaşında "sade vatandaşlığa" hazırlanan birisi olarak
görüyorum ve Koç Topluluğunda geçen hayatımı da "olgunluk çağımın görkemli dönemi" olarak değerlendiriyorum... Bu vesiliyle, şu duygumun
bilinmesini istiyorum. Koç Ailesinin ve çalışma arkadaşlarımın güvenine
sahip olarak ulaştığım makam ve elde ettiğim yetkiler sebebiyle asla
büyüklük gururuna kapılmadım . Şımarıklığın çirkinliğini, bugüne kadar,
kendime, eşime ve çocuklarıma bulaştırmadım!.."İkbal yıllarımı" bu
duyguyla tamamladığım için büyük bir mutluluk duyuyorum!
Şimdi, önümdeki seneleri beklemek ve kendimi yeni şartlara göre özgürce yönlendirmek durumundayım!..
Fakat daha başlangıç noktasında beni telaşlandıran bir şüpheyle
içiçe bulunuyorum! Çünkü, önümde, yaşanacak bir 41 yıl daha olmadığını biliyorum !
Böylece, 1950 yılında başlamış olan çalışma hayatımın bu kadar çabuk geride kaldığına hayıflanıyorum !
Ve bu duygularla, ne yapacaksam vakit kaybetmeden ele almamın
gerektiğine inanıyorum!
Hayallerime gelince !
İnsanlarla ilişki kurmak bana hep heyecan ve keyif vermiştir !
Topluluklara hitap etmeye, insanları anlamaya, onların düşünce dünyalarına ulaşabilmeye daima özlem duymuşumdur.!..
Hayatımın bundan sonraki bölümünde; yazarak, konuşarak, insan olmanın zevkini yaşamak, özgürlüğün coşkusunu hissetmek istiyorum!
Bunun için de ;
"Hayatın yeni bir sahilinden, sizlere sevgilerimi sunuyorum.!".
CAN KIRAÇ
31 Aralık 1991,Çamlıca.