Can Kıraç

HADDİMİZİ BİLELİM !

Ankara'da yaşayanların, "siyasal şov"lardan şaşkına dönüp dönmediklerini hep merak etmişimdir!

Mesut Yılmaz'ın ortaya attığı "Ulusal Güvenlik Sendromu" ile bu merakımın yeniden depreştiğini hissettim ve Mesut Yılmaz'ın TSK'den nasıl bir tepki alacağını beklemeye başladım!! Bu bakımdan, Genel Kurmay Başkanlığı'nın açıklaması benim için hiç sürpriz olmadı.

Politikacıların, milletvekili olsun olmasın, söylemleri ve icraatları arasında; "Atatürk"ü, "Türk Silahlı Kuvvetleri"ni, "Laik"liği, "Anayasa"yı, "İnsan Hakları"nı ve bunun gibi aydınlığın simgesi olan değerleri, yersinler veya övsünler, kürsü malzemesi yapmalarını, onların beyinlerine sinmiş populist politikalarının doğal bir devamı sayıyorum. Atatürk'e ve TSK'ne küfredenleri milletvekili yapmanın, "Tabu"ları yıkıyoruz edasıyla TSK'nin tarihimizdeki yerini ve önemini küçümsemenin, "Siyasal İslam"ı günlük politika malzemesi yapmanın, Tayyib'in yenilikçi (!) parti tüzüğünde Atatürk'e değer vermesinin, seçim dönemlerinde değişik kesimlerin "yağlanmasından" bir farkı olmadığı görüşündeyim.

Demokrasiyi henüz özümsememiş bir toplumu, "Ulusal Güvenlik" kavramını tartışmaya davet etmenin, çok riskli bir yaklaşım olduğunu görüyorum. Ayrıca, TÜSİAD'ın bu konudaki açıklamasını da yersiz bulduğumu açıklamalıyım. TÜSİAD'ın, politikaya bu sıklıkta ve yoğunlukta karışma tutkusu yüzünden, etkili olabileceği konularda bile güvenirliğini yitirme dönemine girdiğini sanıyorum.

Kısacası, toplumun her kesiminde "Haddini Bilme" erdeminin kaybolduğunu görüyor ve üzülüyorum!

Can Kıraç

9 Ağustos 2001

Tasarım ve Uygulama entegresoft