Gönül neler istemez: bahçenin bir köşesinde bir şeref galerisi, içinde sıralanmış büstler, herbiri Türk tarih san?at ve fikir âlemlerinin birer yıldızı olan Galatasaraylılar... Böyle bir galerinin kapısından giren genç Galatasaraylının nasıl bir yürek rahatlılığı ile oradan çıkacağını düşünüyorum. Evet, yürek rahatlılığı: çünkü gözlerinde kaderbilirliğin, maziye hürmetin, an?aneye bağlılığın pırıltısı okunacak, çünkü bir heyecan damarlarını saracak, çünkü o görecek, bilecek ve öğrenecek, hangi tarih, zaman ve mekân şartları içinde ne türlü insanlar yetiştirdiğimizi hatırlayacak...
Bu satırlar, Galatasaray Lisesi?nde edebiyat hocamız Muvaffak Benderlinin, 1946 yılı mezunları için basılmış olan yıllığın başlığındaki görüşleridir.
Düşünüyorum da, Metin And bu galerideki yerini ne güzel dolduracaktır. Tıpkı sınıf arkadaşlarımız : akademisyen: Prof. Hasan Fehmi Yazıcı, Prof. Kemal Oğuzman, yazar: Çetin Altan, iletişimci: Orhan Boran, diplomat: Necdet Tezel, Tahir Şentürk, Tevfik Ünaydın, Kâmil Uras, Haluk Sayınsoy, sporcu: Sinan Erdem, Adnan Erden, Zeki Egeli ve diğer unutulan kahramanlar...
Bugün bile, anılarımızla adım adım Beyoğlu?nda ilerlerken, kendimizi, bizlere benliğimizi kazandıran Galatasaray Lisesi?nin önünde buluruz. Başka bir boyuta geçer, gözlerimizin önünde eski günler canlanır. Liseli gençler olarak, 2.Dünya Savaşı yıllarını çok önemli olaylarla içiçe yaşadık. Önce Atatürk?ü kaybetmenin acısını içimize sindirdik. Sonra, sınırlarımıza dayanan korkunç bir savaşın sıkıntılarını paylaştık. Ekmeğimizi karneyle aldık. Karartma geceleri okul koridorlarında omuz omuza uyuduk. Ayakkabılarımızın ömrünü uzatmak için pençelerimize kabaralar çaktırdık. Bez yumaklarını iplerle sararak futbol topları ürettik. Missouri zırhlısının bahriyelilerine Beyoğlu?nun ve İstanbul?un gizemli yerlerini gösterdik. Tepebaşı Tiyatrolarında sahneye çıkan Cahide Sonku?ya aşık olduk. Beyoğlu sinemalarının yıldızları; Rita Hayworth, Alice Fay, Doris Day, Gene Thirney, Hady Lamar ve daha birçoklarını rüyalarımızın sevgilileri yaptık. Çiçek Pasajında votkalı bira içerek sarhoş olmayı öğrendik. Yemek kültürümüzü ?Galatasaray Pilavı? ile ölümsüzleştirdik. Millî Korunma kanuna uymayan Budak ve İnci pastahanelerinde el konan ?Piramit?leri yiyerek Dessert kültürümüzü oluşturduk. Pazar sabahları, Levent büfesinde sucuklu yumurtaya francala dilimlerini banarak nefsimizi körelttik. Bu sayede, Tokatlıyan ve Degüstasyon?un önünden daima başımız dik geçtik! Efsane müdürümüz Behçet Gücer?den otoriteyi, Sait Hoca?dan, İzzet Hamit Ün?den, Feruhzat Turaç?tan, Saffet Rona?dan ahlâklı olmayı öğrendik. Muhlis Hoca?dan sportmenliği, Nihat Sami Banarlı?dan, Muvaffak Benderli?den, Ercüment Ekrem Talû?dan Türkçemizin inceliklerini ve güzelliklerini belledik. Esat Mahmut Karakurt sayesinde ters cümle yapmanın dayanılmaz cazibesine kapıldık. Recai Hoca?dan ?Cin?gözlüğün faziletini kavradık. Veysi Midil ve Mösyö Garti?nin matematik derslerinde kopya çekme tekniklerimizi geliştirdik. Askerlik hocamız Terlik Ahmet ten İhtilâl kurallarını ezberledik. Bergeaud, De Laur, Rehm, Larroumets, Goudman, Dubois gibi Fransız hocalarımızın katkıları ile dünyaya bakış açımızı genişlettik. Muhittin Sadak sayesinde müzik dünyasının pırıltılarını yakaladık.
Gençlik yıllarımızın en parlak günlerini, lise çaylarının yapıldığı lokallerde dans kuyruklarında geçirdik. Son şanslarımızı, olgunluk imtahanlarına Galatasaray Lisesi?nde katılan Dame De Sion?lu rahibe kılıklı güzellere takılarak kullandık! Sonra, yıllar geçti ve Galatasaray Lisesine kız öğrenciler alınmaya başlandı. Başlangıçta, bu olayı ?Silah çıktı erkeklik öldü!? anlayışı ile yorumladık. Bugün, bu ilkel görüşümüzü değiştirmiş bulunuyoruz. Ancak, içimizdeki kıskançlık hislerini yenmekte hâlâ zorlanıyoruz. Hele, sevgili Candan Erçetin?in Beyloğlu?nda salına salına yürürken şarkı söylediği televizyon klipini izlerken damarlarımızdaki kanın kaynadığını, tepemize çıktığını hissediyoruz. Bizim kuşağı Candan?lardan esirgeyen şansımıza küsüyoruz!
İşte, Metin And, bu duyguları beraberce yaşadığımız, Galatasaray Kültürü nü özümsemiş bir kuşağın temsilcisi ve eserleriyle seçkin bir öncüsüdür.
Sevgili Metin?e, hayatının devam edecek yılları için, esin dolu, genç kuşaklara ilham vermeyi sürdürecek bir yaşam diliyorum.
Aralık 2006