Prof.Celal Şengör yazıyor:
Üniversiteler bilim yapan, yani bilgi üreten ve yalnız ürettiği bilgiyi değil aynı zamanda bilgi üretmenin yollarını da öğrencilerine öğreten kurumlardır. Üniversitelerin bu görevlerini yapabilmeleri için arkalarında sağlam bir ortaöğretim desteği olmalıdır. Ayrıca toplumun bireyin yetişmesine katkıda bulunan müze, umumî kütüphaneler, konser salonları, tiyatrolar vs gibi kurumları da olmalıdır.
Türkiye'de bunların hiçbiri yoktur! Ankara ve İstanbul'daki birkaç tiyatro, bazı kötü bakımlı müzeler ve bir-iki konser ve opera salonu, tolumun yetişmesine önemli katkıda bulunuyor denemez. Üniversite eline gelen çok kötü malzemeyi ne yazık ki ıslah edebilmekten uzaktır. Ürettiği bilim uluslararası ölçekte tamamen ihmal edilebilir düzeydedir. Öğretim kalitesi çok, ama çok kötüdür. Türkiye'de üniversiteye gitmekle gitmemek arasındaki tek fark, alınan diplomadan ibarettir.........
,,,,,,,Şu unutulmamalı; Bilim demokratik değildir, meritokratik, hattâ önemli ölçüde de aristokratiktir ve bilim içerisinde demokrasi arttığı nisbette kalite düşer.
(Cumhuriyet Gazetesi BİLİM eki - 8 Ağustos 2008)