Can Kıraç
Bay İsak Eskinazis Koç Topluluğu nun üzerinde yükseldiği yapının temel taşlarından biriydi. O da, 13 Aralık 2001 günü, ebedî yolculuğuna çıkmış bulunuyor.
-Dünyada gördüğümüz medenî eserlerin hepsini insan zekâ ve kabiliyetine borçluyuz. Bu bakımdan insan denilen varlığın kıymeti hiçbir zaman azalmayacaktır.- Vehbi Koç, bu inancını, iş hayatına atıldığı 1917 yılından sonra yaşadığı deneyimlerle kazanmış, insan seçmede ustalaşmış ve gerçek bir insan sarrafı olmuştu. Ancak, bu mertebeye ulaşırken, şansın Vehbi Koç a çok yardım ettiğini unutmamak gerekir. İsak Eskinazi nin Koç Topluluğu na kazanılışı, böyle şanslı bir raslantı olarak hatırlanmalıdır.
İsak Eskinazi 1935 yılının 1 Şubat günü Ankara da Koç Müessesesinde muhasebe kâtibi olarak işe başladığı zaman, bu beraberliğin sadık bir evlilik gibi yarım asır devam edeceğini düşünmemişti.
-Ankara da Osmanlı Bankasında çalışıyordum. İkinci müdür olarak Çorum a tayinim çıkmıştı, Ankarayı seviyordum. Terzi olan eniştemin teşviki ile Vehbi Beyin o günlerdeki mutemet adamı Divan-ı Muhasebattan emekli Emin Şenol Bey'le tanıştım.
-
Bay İsak ın Koç la evliliği bu tanışma ile başlamıştı. Hem de bankadan aldığı 225 liralık aylığa karşılık 75 lira aylığa razı olarak! İsak Bey kendini ispat etmeye kararlıydı; -Üç ay içinde kendimi kabul ettiremezsem ayrılacaktım. Bunun birinci şartı da maaşıma istediğim artışın yapılmasıydı.
-
Ulus Meydanındaki hanın ikinci katında, muhasebe servisinin kapı arkasına konan masada çalışan bu genç adamı Vehbi Koç sıkı bir şekilde izlemeye başlamıştı. Ancak, işe girişi daha üç ayını doldurmadan, ağabeyinin İzmir de yapılacak düğününe katılmak için Bay İsak üç günlük izin isteyince işler karışmıştı! Çünkü, Vehbi Bey izin isteğini geri çevirmişti. O ise gitmeyi kafasına koymuştu. İzin verilmediği takdirde Koç?tan ayrılmaya karar vermişti!
Vehbi Bey Bay İsak ı kaybetmek istemiyordu. Hem izni vermiş hem de ilk üç ayın sonunda maaşına elli lira zam yapmıştı. Artık Koç un muhasebecisi İsak Eskinazi dir. *
İsak Bey, Vehbi Koç la yaşadığı beraberliği aşağıdaki anısıyla benimle paylaşmıştı:
-Bir gün, akşamüstü işten erken ayrılmıştım. Vehbi Bey beni aramış, bulamamış! Ay sonunda üç günlük yevmiyemi kestiğini öğrendim! Kan tepeme çıkmıştı! Fazla çalıştığım zaman mesai ücreti yok, bir defa erken çıktım diye üç yevmiye ceza! O yıllarda Vehbi Bey işe geç gelenlerle erken çıkanların listesini tutardı. Bütün çalışanlara aynı muameleyi yaptığı için de herkes haksızlığa uğramadığından emin olurdu.-
Bu yarım asrı aşan beraberlik boyunca, İsak Eskinazi'nin unutamadığı önemli bir husus da yaptığı herhangi bir işten dolayı Vehbi Koç un kendisine teşekkür etmemiş olmasıydı!
-İşlerin kusursuz ve noksansız yapılmasını, Vehbi Bey, çalışanların tabiî görevi sayardı. İlk yıllarda, masrafların fişlerini veya faturalarını Vehbi Bey in onayına sunardık. Onun kabul etmediği masrafları ödemek mümkün değildi. Bir gün, muhasebede çalışan arkadaşlar için bir düzine kopya kalemi alınmıştı. Ödeme izni almak için faturasını Vehbi Bey e gösterdiğimde beklemediğim bir itirazla karşılaşmıştım!;
-İsak! Bu fatura da neyin nesi?
-Muhasebede çalışan arkadaşlar için kalem aldık efendim.
-Sen aklını mı kaçırdın!?
Sıvacı ustası nasıl malasını kendi getirirse muhasebecinin de kalemini kendi alması gerekir. Ben bu faturayı kabul etmiyorum!
-
Genç kuşak Koç ların ve Koçlu ların bugünlere nasıl gelindiğini unutmamalarını diliyor, Bay İsak a, bizim kuşağın, hayranlık dolu sevgi ve saygılarını sunuyorum.
Aralık - 2001